Bir gece onları bir araya getirdi. Bir başka gece ayırdı. Grace Miles, Asher’la aralarındaki huzurlu dostluğun özlemini çekmekteydi. Fakat büyümek, yollarının ayrılması demekti. Zaten insanın çocukluğunu derede çamura bulanarak, bir sakızı bölüşerek geçirdiği kişiye aşık olması mümkün müydü ki? Ancak bu yaz bir şeyler değişmişti. Öyle ki Grace artık Asher’ın neredeyse kendisiyle flört ettiğini düşünecek duruma gelmişti. O kara gözler, kaslı vücut ve muzip gülümseme Grace’in içini bir hoş ediyordu. Asla olmayacağını bildiği şeyleri içten içe ummaya cüret eder olmuştu. Aslında en yakın arkadaşına aşık olmak çok zor olmasa gerekti; ama Asher Bailey için Grace’i sevmek pek de kolay değildi. Komşu kızını kollayan korumacı kardeşlerden saygısızlığa asla göz yummayacak ninesine ve dedikoduyu ata sporu haline getirmiş küçük kasabada kuşaklardır süregelen bir düşmanlığa kadar bu aşka giden yol hiç de düz değildi. Fakat Asher, duygularının görmezden gelinemeyecek kadar güçlü olduğundan emindi. Grace’i sevmek riskli değildi. Asıl risk, onu kaybetmekti. Ve bir gece bir öpücük her şeyi değiştirdi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.