“… ve Külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için, ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler.“ ışte o gün bugündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin ´Prensesi´ olacağını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamasının, kendini depressif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak… ve Pabuç´un ne denli geçerli olduğunu hiç düşünmeden… Erkekler ise ellerindeki ´ayakkabıya´ (veya düşlerindeki kalıba) ´ayağını´ (kendini) sıkıştıracak kadını arar; ´ayağı sıkışmış´ bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini bile düşünmeden… Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.