En çarpıcı güncel örnek, Bernie Sanders'ın nihai halini verdiği, halka büyük ölçüde yararı dokunacak, epey saygın bir girişim olan Build Back Better programıydı. McConnell Prensibi altında küçük küçük koparılan programdan geriye artık bir parça bile kalmadı.
Bu arada Cumhuriyetçi Parti liderleri kırmızı çizgilerini belirledi: Cumhurhiyetçi Parti'nin başlıca seçmen kitlesi olan çok zenginlerin büyük vergi sahtekârlığına müdahale edememesi için Milli Gelirler İdaresi'ni (IRS) feshetmek; Trump döneminin tek yasal başarısına, Joseph Stiglitz'in ''2017 Bağışçı Muafiyeti Yasası'' olarak adlandırdığı, çok zenginlere ve şirket sektörüne büyük bir hediye olan ve diğer herkesi sırtından bıçaklayan bu yasaya dokunmamak. Zenginlere sunulan bu hediye, sağın kendi seçmenlerine de zarar verdi. Cumhuriyetçi Parti, Nixon'dan bu yana dikkatleri, asıl programlarından Hıristiyan Milliyetçilerine, beyaz üstünlükçülere, Evanjeliklere, silah tutkunluklarına, Neoliberal programların harap ettiği ve demokratların uzun süredir sırt çevirdiği işçi sınıfına hitap eden ''Kültürel Konulara'' çekerek, seçmenlerini kontrol altında tutmaya çalışmıştır.
Mahkeme, bastırmamız gerektiği söylenen tarihin en çirkin unsurlarının yeniden canlandırılmasında rol oynamıştır. Roberts Mahkemesi'nin muhtemelen berbat kararı, Oy Hakkı Yasası'nı saçma gerekçelerle ortadan kaldırarak (Shelby) Güney'e, Jim Crow'u geri getirme imkânı sunması oldu. Citizens United, Buckley'nin -Özellikle Çok Zenginler İçin Gayet Elverişli Olan- ''Parası olan düdüğü çalar'' doktrinini genişleterek, seçimlerini satın alabilecek konumdaki sektörlere neredeyse sınırsız hareket özgürlüğü verdi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.