Evren’in ne kadar büyük olduğunu hiç merak ettin mi? Peki ışık yılının ne anlama geldiğini öğrenmek istemez misin? Meraklı Genç Zihinler İçin Çok Kısa Giriş Kitapları serisinin bu kitabı, sana bilmen gereken her şeyi anlatacak. Bu kitap . . .
Hem bugüne kadar sorulmuş en önemli soruların bazılarına cevaplar veriyor hem de Evren’in akıl sır ermez gizemlerinin ardındaki gerçekleri açığa çıkarıyor
Bilim insanları gibi konuşman için gereken bilgi, rakam ve kelimeleri önüne seriyor.
Fotoğraflar, görseller, eğlenceli çizgi roman kesitleri ve Evren’in gerçek kahramanlarının hikâyeleriyle sana ilham veriyor.
Virüslerin tam olarak ne olduğunu hiç merak ettin mi? Peki R0 değerinin ne anlama geldiğini öğrenmek istemez misin? Meraklı Genç Zihinler İçin Çok Kısa Giriş Kitapları serisinin bu kitabı, sana bilmen gereken her şeyi anlatacak. Bu kitap …
Hem mikropların görünmez dünyasını gözler önüne seriyor hem de dünyadaki en küçük canlıların bazılarıyla ilgili gerçekleri açığa çıkarıyor
Fotoğraflar, görseller, eğlenceli çizgi roman kesitleri ve mikroplar dünyasının gerçek kahramanlarının hikâyeleriyle sana ilham veriyor.
Ölüm ve ölmek artık insan deneyiminin sınırları dışına itilemediğinde veya bilinç tarafından reddedilemediğinde ne olur? Ölüm çok yakına geldiğinde, dahası soluduğun havaya karışma ihtimali doğduğunda kişi ölümle hatta “ölümü nasıl yaşar”?
Veba, yaşayan en önemli feministlerden ve kültür yorumcularından biri olan Jacqueline Rose’un, günümüz dünyasını daha iyi kavramak için Albert Camus, Sigmund Freud ve Simone Weil’in yapıtlarına başvurduğu denemelerden oluşuyor. Ölüme yönelik radikal bir saygının daha eşit bir servet paylaşımıyla birlikte düşünülebileceğini öne süren Rose, bu tezinden yola çıkarak Covid-19 pandemisi yahut Ukrayna’nın işgali gibi yakın dönemde meydana gelen felaketlerin yarattığı ruh durumlarını mercek altına alıyor. Özellikle Batı’da, ölümü hayat düzenimizi ihlal eden, uzak tutulacak bir işgalci olarak düşünmenin başarısızlığa mahkûm savunmacı bir tavır olduğunu vurgulayarak “ölümü yaşamak”ta ısrar ediyor. Filozof Simone Weil’in düşüncesini ele aldığı, kitapta kilit rol oynayan denemesinde ancak insan olmanın sınırlarını kabul ettiğimiz takdirde azgınca iktidar hırsından ve beraberinde getirdiği yanılsamalardan arınabileceğinizi ileri sürüyor.
Ölüm, savaş ve Simone Weil üzerine bu değerli denemeler, kitabın son sayfası çevrildikten çok sonra da yaşam gücü vermeye devam ediyor.
Deborah Levy, Guardian
Edebiyatçı ve psikanalitik düşünür olarak Rose, en acil sosyopolitik sorunlarımızı şekillendiren yer altı korkularımız, düşlemlerimiz ve de anlatılarımız üzerinde dikkatle durmamız konusunda uzun zamandır diretiyor.
Merve Emre, The Nation
Kendi kuşağının eleştirmenleri arasında Jacqueline Rose’un benzeri yok. Edebi iç görüsündeki parlaklık, nesrindeki berraklık ve analizlerindeki incelik tam anlamıyla nefes kesici.
Edward Said
Amerikalı genç şair Adam Gordon, İspanya İç Savaşı üzerine çalışmak için bir “şiir bursu”yla Madrid’e gelmiştir. Ancak Adam buradaki zamanının büyük bölümünü aylaklık etmekle ve sahte biri olduğu şeklindeki endişesini kimisi yaratıcı kimisi alışıldık çeşitli yollara başvurarak bastırmakla geçirir.
Sahtelikle sahicilik arasındaki sınırın bulanıklaştığı teknoloji ve medikasyon çağında şiir ve sanatın bir geçerliliği, hatta imkânı kalmış mıdır? Her şey kendi üstüne dönen dil oyunlarından ibaret görünürken hakiki bir deneyime ulaşmak hâlâ mümkün müdür? Atocha’dan Ayrılış’ın kafası karışık kahramanı bu tür sorularla boğuşur ve iki kadın arasında savrulurken her şeyi değiştiren bir olay yaşanacak, Adam Avrupa’da bir Amerikalı olarak kendini Tarih’le yüz yüze bulacaktır.
Atocha’dan Ayrılış günümüzün en önemli yazarlarından Ben Lerner’ın ilk romanı.
“Atocha’dan Ayrılış hafiflik ve ağırlığın büyüleyici bir karışımına sahip. (…) Lerner, geleneksel romanların çoğunun hantal olay örgüleri, sahneleri ve ‘çatışma’ları yüzünden ıskaladığı bir şeyi kayıt altına almayı amaçlıyor: Düşüncenin sürüklenişi; hayatın dramdan yoksun tarafının anlamsızca geçip gidişi…” James Wood, The New Yorker
“Baştan sona büyüleyici. Lerner’ın kendinden nefret eden, yalancı, aşırı ilaca maruz kalmış, hem zeki hem budala kahramanı unutulmaz bir karakter ve sesinde kendine özgü bir komedi var.” Paul Auster
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.